Batı’dan yazan bir Doğulu; Halil Cibran ve Cibran Kitaplığımız.
On Ocak 17, 2017 | 0 Comments

Batı’dan yazan bir Doğulu; Halil Cibran ve Cibran Kitaplığımızdaki kitaplarımızı incelediğimiz bir yazı ile karşınızdayız.

“Bana kulak ver, sana ses vereyim!”
HALİL CİBRAN

Kitapları onlarca dile çevrilen, özellikle “Ermiş”i  binlerce insan için başucu kitabı olan mistik şair Halil Cibran, bütün kitaplarıyla Kaknüs Yayınları Cibran kitaplığında…

Ülkemizde Halil Cibran olarak âşina olduğumuz fakat Arapça tam adı Cubran Halil Cubran olan Lübnan asıllı ABD’li felsefe yazarı bütün kitapları ile yayınevimizde… Yaşamının büyük bölümünü Amerika’da geçiren Halil Cibran, sadece bir felsefe yazarı değildi; o, aynı zamanda mistik bir şair, romancı, düşünür ve ressamdı. Dünyanın dört bir yanında binlerce okuyucu kitlesi olan nadir yazarlar arasında yer alan Halil Cibran’ın başyapıtı olan “Ermiş”, Amerika’da binlerce okur için küçük bir İncil haline gelecek kadar çok okunan ve Amerika’da İncil’den sonra en çok satan kitap ünvanını elde eden, kimilerine göre bir şiir, kimilerine göre ise bir “bilgelik kitabı”ydı.
Batı’dan yazan bir Doğulu; Batı’ya Doğulu bir nefes, Doğu’ya Batılı bir zevk katabilme çabasıyla yaşayan Cibran, 6 ocak 1883’te Lübnan’da dünyaya geldi. 10 nisan 1931 yılında New York’ta öldü. İlköğrenimini Beyrut’ta gördükten sonra, 1895’te ailesiyle birlikte Boston’a göç etti. 1898’de Lübnan’a dönerek Marunî Kilisesi’ne bağlı Me’hadü’l–Hikme adlı okula girdi. Burada yetkin bir Arapça öğrendi. 1903’te Boston’a dönüşünde bir Arap göçmen gazetesi olan el–Muhacir’de deneme türündeki ilk edebî ürünleri yayımlandı. Bu sırada yaşamı boyunca ona koruyuculuk eden Mary Haskell ile tanıştı. Resim bilgisini geliştirmek amacıyla 1908–1910 yılları arasında Paris’te kaldı. 1912 yılında New York şehrine yerleşti ve kendisini Arapça ve İngilizce edebî denemeler, öyküler yazmaya ve resim yapmaya verdi. Suriye ve Lübnan’dan gelme başka göçmenlerle birlikte “er–Rabıtatü’l–Kalemiyye” adlı etkili bir edebiyat kulübü kurdu. ABD’de ölmesine karşın, vasiyeti üzerine Lübnan’a götürülerek gömüldü. Burada anısına bir müze açıldı.

 

Halil Cibran Kitaplığımıza ait kitaplarımız işe şunlardır:

 

Kitaptaki öykülerde Cibran, toplumdaki ikiyüzlülüğü şiddetle eleştirir, geleneksel toplumlarda kadının sokulmaya çalışıldığı dar kalıba karşı çıkar, devlet yönetiminin ahlaki temellerini sorgular, anavatanı Lübnan’daki atalardan yadigâr âdetleri bütün çıplaklığıyla gözler önüne serer, Hıristiyanlığa gerçek bir aşkla gönül vermiş biri olarak Kilise’nin kendisine yönelttiği asılsız suçlamalara karşı çıkar.

Kitabı incelemek için burayı tıklayınız.

 

 

 

Cibran ile Mey arasındaki yazışmalar 1912’de başladı ve 1931 yılına, Cibran’ın ölümüne kadar devam etti. İlk başlarda, mektupları birer edebi yazışma şeklindeydi; yirminci yüzyıl Arap edebiyat dünyasının iki önemli isminin fikirlerini, beğeni ve eleştirilerini birbirlerine sundukları yazışmalardı. Sonra, yazışmaların içeriği karşılıklı takdirden sıkı bir dostluğa dönüştü, ancak arkadaşlıkları, aşklarını itiraf edene kadar çeşitli safhalardan geçti.

Kitabı incelemek için burayı tıklayınız.

 

 

 

Amerika’da İncil’den sonra en çok satan kitap olan bu yapıt Amerikan başkanlarının ve generallerin dahi başucu kitabı olmuştur. Kimilerine göre şiir, kimilerine göre ise “bilgelik kitabı”dır.Okuyucu bu kitapta hem gücü hem de saflığı bulmuş ve Cibran’ın dizelerine uymuştur: “Aşk size işmar ettiğinde izleyin onu…/Ve sizinle konuştuğunda da inanın ona…”

Kitabı incelemek için burayı tıklayınız.

 

 

 

Bu kitap, Arap Göç Edebiyatı’nın yenilikçi şairleri arasında yer alan Mihail Nuayme’nin (1889-1988) şiirleri ile Göç Edebiyatı’nın en parlak siması olan Halil Cibran’ın (1883-1931) konusu ve üslubuyla yeni olan el-Mevakib adlı şiirinden oluşmaktadır.

Kitabı incelemek için burayı tıklayınız.

 

 

Yıl 1909…Yer Paris, Latin Mahallesi…Lübnan sanatçılarının piri Yûsuf el-Huveyyik Paris’te çocukluk arkadaşı Halil Cibrân’la bir araya geliyor. İkisi de henüz yirmi beş yaşlarında. Takip eden yıllarda sanat ve edebiyatta zirveye ulaşacak olan Cibrân o dönemde Paris’e sanat akımlarını incelemek ve resim eğitimi almak için burslu olarak kısıtlı kaynaklarla geliyor. Heykel ve resim sanatıyla ilgilenen el-Huveyyik’le beraber sık sık bir araya gelip Paris’in ve Latin mahallesinin bohem havasını soluyorlar, sanat, edebiyat ve hayat üzerine ateşli tartışmalar yapıyorlar.

Kitabı incelemek için burayı tıklayınız.

Bir Cevap Yazın